Page 9 - 148
P. 9

OSMANLI DEVLETİ’NDE TÜM DİNİ - ETNİK TOPLULUKLARIN


                                       UYUM İÇİNDE YAŞAMI[1]




                                                               Dr. Hüseyin Bostancı – Dr. Pervin Hayrullah (BAKEŞ)



                                                               Mehmet) döneminden itibaren uygulanmaya başla-
                   ORTAK GÖRÜŞLER                              yan haliyle Rum Milleti kendi içinde seçtiği “patrik”
                                                               adını verdikleri cemaat lideriyle, kendi cemaatini
                                                               yönetmiş, II. Mehmet bu lidere gerekli  yetkileri
                                                               kullanma imtiyazı tanımış ve onu Ortodoks Kilisesi-
                                                               nin reisliği ile “millet başı” sıfatıyla tüm Ortodoksla-
                                                               rın başına getirmiştir. Akabinde benzer uygulamalar
                                                               Yahudiler ve Ermeniler üzerinde de uygulanmaya
                                                               başlanmış, Ermeni Patriği, aynı zamanda Ortodoks-
                                                               lar dışındaki tüm Hristiyanlar üzerinde yetki sahibi
                                                               olmuştur. Yahudilerin kendilerine seçtikleri cemaat
                                                               liderine ise “Hahambaşı” denilmekteydi. Bu cemaat
                                                               liderine cemaatlerini yönetme masrafları için aynı
                                                               zamanda vergi toplama hakkı da tanınmış, her
                                                               millete kendi yargı, maliye, eğitim kurumları ve
                Dr. Pervin                        Dr. Hüseyin
                                                               vakıflarını oluşturma imkanı sağlanmıştır.
               HAYRULLAH               BOSTANCI                Millet sisteminde her cemaat salt bir dini topluluk
                                                               değil, aynı zamanda idari bir komün niteliği de taşı-
                                                               mıştır. Osmanlı Devleti toplum üzerindeki yetkilerini
                                                               genel yönetim, güvenlik, maliye ve askerlik gibi ko-
        Altı asrı aşan bir sürede, üç kıtaya yayılmış bir      nularda sınırlandırmış, bunların dışında kalan eği-
        coğrafyada yer alan, Müslüman ana unsurun yanı         tim, haberleşme, sosyal güvenlik, adalet, nüfus ve
        sıra çeşitli ırk, din, dil, örf ve âdete sahip unsurları   dini işler gibi temel fonksiyonları din ya da mezhep
                                                               esasına dayalı millet teşkilatları eliyle yürütmek
        ahenkle bir arada tutmayı başaran Osmanlı Devle-
                                                               üzere gayrimüslim topluluklara bırakmıştır.
        ti’nin, insanlığın birlikte yaşama kültürüne olan katkı-
        sı, Türk ve dünya tarihi açısından önem taşımıştır.
        İslam hukuk geleneğinde, inanç esasına dayanan         Kutsal Mabetlerin Tamiri
        Müslüman-gayrimüslim ayrımı benimsenmiş olup,
                                                               Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar
        toplum, dini, bakımdan Müslümanlar ve gayrimüs-
        limler olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Farklı din, dil ırk   gayrimüslimlerin kilise tamiri konusunda istedikle-
        ve kültür yapısına sahip milletlerden oluşan Osmanlı   ri izin taleplerinin genelde kabul edildiği, eskiyen
                                                               ve tahrip olan kilise ve havraların eski şekillerinin
        Devleti’nde, gayrimüslimler belli bir hukuki statü için-
        de yönetilmiştir. Osmanlı Devleti egemenliği altındaki   korunması şartıyla tamir edilmelerine izin verilmiş-
        halkın, din ya da mezhep esasına göre örgütlenerek     tir. Kilise ve manastır gibi ibadethanelerin tamiri ve
        yönetildiği bu işleyişe “millet sistemi” adı verilmiştir.  inşasında İslam hukukundaki “kadim olma” ve “as-
                                                               lına fazla bir şey eklemeden tamir etme” prensipleri
        Osmanlı toplumsal düzenin nüvesini oluşturan, te-      geçerli olmuştur. Kiliselerin tamiri ile ilgili düzen-
        melinde din ve mezhep farklılıklarının yattığı millet   lemeler Osmanlı sultanları tarafından gayrimüslim
        sistemi, İstanbul’un fethinin sonrasında başlayarak    din adamlarına verilen fermanlarla ayrıntılı olarak
        (1454) Tanzimat’ın ilanına (1839) kadar varlığını      belirlenmiştir. Gayrimüslimlerin inanç ve ibadet
        resmen devam ettirmiştir. Fatih Sultan Mehmet (II.     özgürlüklerini sağlamak gayesi ile onların mabet-

                                                                                                  Rodop Rüzgârı - 7
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14