18.03.2024

Yassıuyuk Barajı

Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Tarım Kalkınma Bakanı Avgenakis Dedeaçta katıldığı bir forumda Doğu Makedonya – Trakya Eyaletine sulama projeleri için 240 milyon avro tahsis edileceğini açıkladı.

Avgenakis konuşmasında, Eyalet’in tarım kesimi için çok önemli olduğunu; ülkenin enerji ürünlerinin %49’nun, tahıl üretiminin %19’nun, pirinç üretiminin %5’nin ve hayvan yemi üretiminin %13’nün ve bal üretiminin de %7,5 gibi bir kısmını karşıladığını belirtti.

Avgenakis, sulama projelerini açıklarken İskeçe Ovası’na Nestos – Karasu Nehri’nden su getirileceğini bunun maliyetinin 170 milyon avro olacağını ve 250.000 dönüm toprağın sulacağını da sözlerine ekledi.

Bunlar tabii ki yapılması gereken ve çiftçilerin beklediği projeler. Ancak bölgemizde de bitmesi yılan hikayesine dönen bir baraj projesi var ki her nedense 20 YILDAN bu yana bir türlü çiftçinin hizmetine sunulamamaktadır. Bu baraj Rodop ilinin doğusunda bulunan Yassıuyuk – İasio barajıdır. Temelleri 2002’nin mayıs ayında o dönemin bakanı bayan Vaso Papandreou tarafından atılmıştı. Barajın o zamanki maliyeti 24.064.564 milyon avro denk düşürdu ki o yıllarda Yunanistan henüz avroya geçmemişti. 10 Kasım 2005 yılında bitirilrceği taahhüt edilmiş, ancak defalarca uzatılmıştı. AB’nin de desteklediği proje ayrıca 39.800 dönüm arazide toprak bütünlemesi ve sulama ağlarının kurulmasını da öngörüyordu. Proje, ne yazık ki, aradan 20 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen hala bitirilemedi.

Bilindiği gibi Rodop ilinin doğusu ezici bir çoğunluğu Müslüman Türk Azınlığı fertlerinden oluşmaktadır. Bu insanların da çoğunluğu tarımla uğraşmaktadır. Bölgede hala ilkel ve maliyeti çok yüksek sulama sistemleri kullanılmakta ve çifçiler zor durumda kalmaktadır. Çiftçinin üretim maliyeti artarken, satış fiyatının aynı düzeyde kalması insanları ister istemez başka arayışlara itmektedir. Bölgede sanayi tesisleri olmayınca, işsizlik ve bunun devamında da Almanya ve Hollanda gibi ülkelere göç başlamaktadır.

Dünyanın iklim krizi ile mücadele ettiği bir dönemde, doğal kaynakların değerlendirilememesi, sularımızın boşa akması çok üzücüdür. İnanmak istemiyoruz, ama gerçekten de bu bölgenin kalkınması istenilmemekte midir? Amaç bölgede yaşayan Türk azınlığı göçe zorlamak mıdır? Korkarız ki, bölgede baraj bitinceye kadar tarlaları çalışacak yeni nesil kalmayacak. Bunu tabii ki kimse istemez, ancak gerçekler acıdır ve ne yazık ki bu yöne doğru bir gidişat vardır.