Gümülcine, 13.05.2021.

YORUM

Bir bayram sabahı oturup köşe yazısı yazmak her ne kadar istemesem de buna kendimi mecbur hissettim. Dünyada yaşadığımız olaylar insanlığın hiç de doğru yolda olmadığını ve her geçen gün felakete sürüklendiğini göstermektedir.

Bu bayram yine hüzünlüyüz. Bir bayram arifesinde İsrail Müslümanların en kutsal mekanlarından Mescid-i Aksa’ya ve çevresine haince saldırdı. Devamında da Gazze’ye bomba yağdırdı ve hala da bu insanlık dışı girişimi devam etmektedir. Şu ana kadar 70 civarında Filistinli hayatını kaybetti. İşin garip tarafı ise Filistinlilerin yalnız kalmış olmalarıdır. İslâm dünyası ne yazık ki bu masum insanların yanında değil. Arapların genç yöneticileri artık bambaşka alemlerde yaşıyorlar ve dünyaları artık değişmiş durumda. Amerika yine bildiğini okuyor ve “İsrail’in kendini koruma hakkı var” teranelerini tekrarlamaya devam ediyor. Peki Filistinlilerin yaşam hakkı hiç mi yok? Amerika’nın batılı tüfeyli çocukları da tabii ki onu takip ediyor ve ses çıkarmıyorlar. Kısacası bu masum insanların yanında kimse yok. Sadece Türkiye Başkanı Erdoğan feryat ediyor. Arap ülkelerini v.d. ülkeleri Filistinlilere karşı dayanışma içinde olmaya davet ediyor.

Öte yandan BM toplanamıyor. Toplanıp karar alsalar bile Amerika belli ki yine veto edecek! Kısacası Amerika dünyanın jandarması ve sahibi benim demeye devam ediyor. Onlar için insanlık, ahlak diye bir şey artık maalesef kalmamış. Bu daha ne kadar sürer belli olmaz, ancak bir gün gelir bu mazlum milletlerin ahı mutlaka tutar.

Bir bayram sabahına daha yine koronavirüs tehditi altında uyandık. Yüzyılın bu belası yüzünden bayramları kutlayamaz olduk. Batı Trakya’da da yüzlerce insanımız hayatını kaybetti. Akrabalarımızla aradaki mesafe daha da arttı. Kısacası insanlar gittikçe yalnızlaşmaya devam ediyor. Yüzyılın felaketi karşısında, insanların yalnızlıklarda nasıl beraber olacağını, uzmanlar düşünmeye ve projeler üretmeye devam ediyorlar. Bu salgının sonu ne zaman gelir onu bilmek pek mümkün değil. Ancak her şeye rağmen tek çarenin aşı olmaktan geçtiğini unutmayalım. Yine kendimizi korumaya ve insanlarla aramıza mesafeler koymaya mecbur edelim. Başka çaresi ne yazık ki yok.

Bir buruk bayrama daha girmiş bulunuyoruz. Her şeye rağmen içimizde insanlara karşı iyi ve yapıcı düşünceler taşımalıyız; kin ve nefretten uzak durmalıyız. Hep mazlumların ve hakları gasp edilen insanlarla dayanışma içinde olmalıyız. Bu düşüncelerle Ramazan Bayramınızı kutlar ve sağlıklı günlerin bir an önce gelmesini temenni ederim.

İbrahim BALTALI