Yunanistan'ın Rodop ilinde yer alan ve Kozlukebir Belediyesine bağlı olan-Hebilköy halkı tarafından yüzyıllardan bu yana düzenlenen “Kırkkurbanı” geleneği bu yıl da 01 Temmuz 2018 günü devam etti.
Hebilköy yakınlarındaki yaylada yapılan etkinliğe Kozlukebir – Arriana Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet ve Meclis üyesi Hüseyin Hacı Mehmet, kanaat önderlerinden Mehmet Koç, Abdi Pencal ve Apti Hasan, Seyyid Ali Sultan Dergahı Vakfı Başkanı Ahmet Karahüseyin, Mehrikoz Muhtarı Ali Haseki, Kozlukebir Belediyesi meclis üyesi ve Gümülcine Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği Müdürü Dr. Mehmet Eminoğlu, Eyalet meclis üyesi İsmail Hüse Mustafa, Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Derneği Başkanı ve DEB Partisi temsilcisi Bekir Mustafaoğlu’nun yanısıra yüzlerce soydaş katıldı.
Etkinlikte yapılan konuşmalarda, Gümülcine S. Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, “Devam eden güzel bir gelenek. Burasının ve Balkan coğrafyasının fethedilmesinde büyük emekleri ve çabaları olan, mezarları dahi bilinmeyen ama varlıklarından haberdar olduğumuz çok önemli manevi şahsiyetler vardır. Dolayısıyla burada beraber olmak , onlara sahip çıkmak, onlara dualar etmek üzere burada bulunmaktayız.” diyerek konuşmasına başlayan Ahmet, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “ Değerlerimize sahip çıkmak bizlerin önemli görevlerindendir. Bizi biz biz yapan, bizlere değer katan, kimliğimizi, varlığımızı ortaya koyan bu tür özelliklerin sürekli olarak yad edilmesi ve hatırlanması hayatımıza aksettirilmesi gereken öğelerdir.
BİZİ BÖLMEK İSTEYENLERE AYRINTILARIMIZ SEBEBİYLE FIRSAT TANIMAMAMIZ GEREKİR!
Bizler, inanan, insanlar olarak, Müslümanlar olarak ortak paydamızı tespit etmek ve bu ortak paydalarımızda birlik ve beraberliğimizi sağlamak zorundayız. Nedir ortak paydalarımız? Bizi bir eden, bir tutan, beraber olmamıza imkan sağlayan, öncelikle tabii ki Müslüman olmamızdır, İslâmiyet’in bir ferdi ve mensubu olmamızdır.
Ortak paydamızda buluşabiliyorsak, beraber olabiliyorsak, gayret sarf ediyorsak, gerçekten de güzel bir iş yapıyoruz demektir. Böylece de Müslümanları parçalayıp bölmek isteyenlere fırsat vermemiş oluyoruz.
Genel itibariyle İslâm dünyasına baktığımıza Müslümanları ayrıştıran, ortak paydadan uzaklaştıran çalışmaların geneli ayrıntılarla ortaya çıkmaktadır.
HİÇ KİMSENİN BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ BOZMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ!
Bizi bölmek isteyenlere ayrıntılarımız sebebiyle fırsat tanımamamız gerekir! Ortak paydamız Müslüman olmaktır. Veda hutbesinde Peygamberimiz bizlere iki şeyi hem emanet hem de miras olarak bırakmıştır ki onlar da Allah’ın kelamı Kur’an-ı Kerim ve sünnetidir.
Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, “Etkinliğin amacı birlik ve beraberliktir. Daha fazla ayrıntıya girmeye gerek yoktur.” Diyerek sözlerine başladı ve şöyle devam etti: “Bölge halkı şunu çok iyi bilmelidir. Bölgede yapılacak etkinliklerde ağırlığımızı koyacağız. Birlik ve beraberlik içerisinde çalışacağımızı herkes çok iyi bilmelidir. Hiç kimsenin birlik ve beraberliğimizi bozmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu güne kadar geldiği gibi bundan sonra da bu etkinlikler devam edecektir.”
Eyalet meclis üyesi İsmail Hüse Mustafa, “Bölgede büyük bir göç yaşanmaktadır. Okullar kapanmaktadır. Gençler Avrupa’ya gitmektedir.” Dedi ve şöyle devam etti: Köyler boşalmaktadır. Tütünde hastalık dolayısıyla büyük zarar vardır. Bizler bu zararın telafisi için çalışmalar yapacağız. Yine Avrupa’nın en fakir bölgesi burası. Şimdi Balkan insanına yardım yapılmıyor. Atina’da ENFIA neyse Mehrikoz’da da odur. Kısaca burasını terk edin diyorlar.”
Konuşmalardan sonra katılımcılara bölgenin ünlü yemeği “Bakırlama” ikram edildi.
Kırkkurbanı
Yüzyıllardan bu yana devam eden ve bu toprakları fethettikleri esnada hayatlarını kaybeden Kırk Erenleri, alperenleri, dervişleri anmak için düzenlenmektedir. Etkinlik 1920 yılına kadar Yunanistan – Bulgaristan sınırı üzerinde bulunan Kocayayla denen bölgede düzenleniyordu. Ancak Bulgar çeteleri insanlara aman vermiyordu. Yunanistan- Bulgaristan sınırı belirlendiği esnada sınır yedi adet türbenin tam ortasından geçirilmiştir. Burada bulunan ve Doğru Gazi ile Yalnız Gazi olarak adlandırılan türbelerin bir kısmı Yunanistan topraklarında bir kısmı da Bulgaristan topraklarında kalmıştır. Sınır çizildikten sonra halk Kırkkurbanı’nı Tanrıdağ’ın eteklerinde ve Hebilköy’ün hemen üst tarafındaki yaklaşık 1000 m. rakımlı yaylada düzenlemeye başlamıştır ki günümüzde de bu gelenek aynı yerde devam etmektedir. Etkinlik her yıl Hıdırellez'den 40 sonra gerçekleşmektedir.”